ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

A’RAF

35

/

36

يَا بَنِي آدَمَ إِمَّا يَأْتِيَنَّكُمْ رُسُلٌ مِّنكُمْ يَقُصُّونَ عَلَيْكُمْ آيَاتِي فَمَنِ

اتَّقَى وَأَصْلَحَ فَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ {35} وَالَّذِينَ

 

كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُواْ عَنْهَا أُوْلَـَئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ {36}

 

35. Ey Ademoğulları! Size içinizden ayetlerimi size anlatacak peygamberler gelince, artık kim sakınır ve düzeltirse, onlar için bir korku yoktur ve onlar üzülecek değillerdir.

36. Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklük taslayanlar, işte onlar ateşlik olanlardır. Onlar orada ebedi kalıcıdırlar.

 

Yüce Allah'ın: "Ey Adem oğulları, size içinizden ayetlerimi size anlatacak peygamberler gelince" buyruğu şarttır. Buyruğun başına; (...) geldiğinden dolayı fiilin sonuna te'kid için "nün" gelmiş bulunmaktadır. ( ı.. )'ın sıla olduğu da söylenmiştir. Yani, "eğer size ... gelirse" anlamındadır.

 

Yüce Allah bununla, peygamberlerin çağrılarını kabul etmeleri ihtimali daha yüksek olsun diye kendilerine kendi cinslerinden peygamberler gönderdiğini haber vermektedir.

 

Kasas (anlatmak) ise, sözü ardı arkasına söylemek demektir. "Ayetlerimi" de farzlarımı ve hükümlerimi ... anlamındadır.

 

"Artık kim sakınır ve düzeltirse" buyruğu da bir şarttır. Ondan sonra gelen ise onun cevabıdır. Aynı zamanda birinci şartın da cevabıdır. Yani, sizden kim benim ile kendisi arasındaki münasebetleri ıslah eder düzeltirse "onlar için bir korku yoktur ve onlar üzülecek değillerdir." Bu, mü'minlerin kıyamet gününde korkmayacaklarının, üzülmeyeceklerinin ve her hangi bir korku ve dehşete kapılmayacaklarının de li li dir.

 

Şöyle de açıklanmıştır: Kıyamet gününün dehşetli hallerinden etkilenebilirler. Fakat, neticede onlar güvenlik içerisinde olacaklardır.

 

Ayet-i kerimede zikredilen: "Size ... peygamberler gelince" buyruğunun cevabının, ifadeden anlaşılan şeyler olduğu da söylenmiştir, Yani, bunun cevabı, onlara itaat edin ve "artık kim sakınır ve düzeltirse ... " şeklindedir.

 

Birinci görüş, ez-Zeccac'ın görüşüdür.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

A’raf 37

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR